facebook facebook facebook

HUKUK DEVLETİNDE İŞKENCE TAKİPSİZ BIRAKILAMAZ. AV. SERTUĞ SÜRENOĞLU’NA İŞKENCE UYGULAYAN POLİSLER HAKKINDAKİ TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ EDİLMİŞTİR.

Muğla Barosu avukatlarından meslektaşımız Av. Sertuğ Sürenoğlu'nun 13 Nisan 2019’da Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen bir düğün sırasında Cumhurbaşkanlığı koruma polisleri tarafından uğradığı işkence ile ilgili olarak olayın öğrenildiği ilk andan itibaren insanlık ve avukatlık onurunun korunması ve işkencecilerden hesap sorulması için meslektaşının yanında olan Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi süreci başından beri takip etmiş ve gelişmeleri “Avukatlık Onuru İşkenceyi Yenecek İşkenceciler Yargıya Hesap Verecek” başlıklı bir açıklama ile mesleki kamuoyumuza duyurmuştur. Duyuru için aşağıdaki linki tıklayınız.

https://www.barobirlik.org.tr/Haberler/avukatlik-onuru-iskenceyi-yenecek-iskenceciler-yargiya-hesap-verecek-80942

Polis memurlarının kişiyi bir yere götürerek onu iki saat boyunca darp etmeleri kötü muamele değil, işkencedir. İşkence suçu, resen takip edilmesi gereken bir suçtur.
Av. Sertuğ Sürenoğlu’na ters kelepçe uygulanmış ve gözleri bağlanarak bilhassa yüzüne yumruk atmak suretiyle eziyet ve işkence edilmiştir. Polislerin bu fiili TCK’nın 95. maddesinde düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış işkence suçuna vücut vermektedir. Zira, iki saatten fazla işkence ve eziyete maruz kalan meslektaşımızın gözü patlatılmış, kafa travması geçirmesine neden olunmuş yüzünde sabit iz kalmasına sebebiyet verilmiştir.

Av. Sertuğ Sürenoğlu görevli polis memurlarınca koruma aracına alınmış, kendisine ters kelepçe uygulanmış ve iradesi dışında bir yere götürülerek iki saat özgürlüğünden yoksun bırakılmıştır. Bu durum söz konusu kolluk görevlilerinin görev ve yetkilerini kötüye kullanılmak suretiyle hürriyeti tahdit suçunu işlediğinin açık göstergesidir.

Türk Ceza Kanununun 109/1 maddesinde “Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”, 3. fıkranın b ve d bentlerinde bu suçun; birden fazla kişi ile birlikte, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde verilecek cezanın bir kat artırılacağı düzenlenmiştir.

Polisler Av. Sertuğ Sürenoğlu’nu Cumhurbaşkanı’na sövdüğüne ve yakalama işlemine direnmesi sebebiyle kendisine karşı güç kullanıldığını iddia ederek tutanak düzenlemişlerdir. Av. Sertuğ Sürenoğlu’nun yüzündeki morluklar bunun orantılı ve hukuka uygun bir güç kullanımının değil, kendisinin birden fazla kişi tarafından acımasızca dövüldüğünün göstergesidir. Yolun neden kapalı olduğunu her sıradan vatandaş gibi merak etmeye hakkı olan Av. Sertuğ Sürenoğlu’na, hayali bir şekilde Cumhurbaşkanına hakaret suçu isnat edilerek, olan bitenden şikayetçi olmaması istenmeye çalışılmıştır. Bununla da yetinmeyen şüpheliler, Av. Sertuğ Sürenoğlu’nu tehdit ederek Cumhurbaşkanına hakaret ettiğini ikrar ettiği bir tutanağı kendisine tehdit yoluyla imzalatmışlardır. Tüm bu sayılanlar; TCK’nın 204. maddesi uyarınca resmi belgede sahtecilik, TCK’nın 106. maddesi uyarınca tehdit ve TCK’nın 267.maddesi uyarınca iftira suçuna vücut vermektedir.

Olay sırasında orada bulunan ancak dayak olayına müdahale etmeyen polis memurları, hem TCK’nın 257. maddesi uyarınca görevi ihmal hem de TCK’nın 279. Maddesinde yer alan kamu görevlisinin suçu bildirmeme suçunun failidirler. Bu nedenle olayı görmesine rağmen kayıtsız kalan kolluk görevlilerinin de tespit edilerek cezalandırılması gerekmektedir.

Olayın başlangıcı pek çok güvenlik kamerası ve tanığın olduğu bir caddede gerçekleşmiştir. Türkiye Barolar Birliği tarafından sosyal medyada yayınlanan görüntülerin kaydını içeren flash bellek 26.04.2019 tarihli dilekçe ile savcılık dosyasına sunulmuştur. Güvenlik kamera görüntüleri, sosyal medyaya yansıyan, basına intikal eden yerli ve yabancı basında yayınlanmış görüntü kayıtları ile somut deliller mevcut olması karşısında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.

Savcılık tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararının kaldırılarak, Avukat Sertuğ Sürenoğlu’nu iki saat boyunca özgürlüğünden yoksun bırakarak darp eden, işkence ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakan, tehditle belge imzalatan, iftira atan polis memurları, şüpheliler hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hukuka aykırı bu kararına yukarıdaki gerekçelerle itiraz eden Türkiye Barolar Birliğinin dilekçesi TBB AHM koordinasyonunda TBB vekili Av. Çiğdem Erman imzasıyla İstanbul Sulh Ceza Mahkemesine verilmiştir.

Türkiye Barolar Birliği tarafından kamuoyuna yapılan duyuru için aşağıdaki linke tıklayınız.

https://www.barobirlik.org.tr/Haberler/duyuru-81797

İstanbul Sulh Ceza Mahkemesine yapılan itiraz dilekçesi için aşağıdaki linki tıklayınız.

https://d.barobirlik.org.tr/2021/20210608_itirazdilekcesi.pdf

Avukata işkence yapanlar gereken en ağır cezaları alana kadar mücadeleyi bırakmama azim ve kararlılığında olduğumuzu mesleki kamuoyumuza saygıyla duyururuz.

TBB Avukat Hakları Merkezi